Merkez Bankası’nın Kuruluşu ve İlk Yılları
1927’de Türkiye’de merkez bankası kurulması fikri kabul edildi. Hollanda Merkez Bankası Başkanı Dr. Gerard Vissering’in raporuyla birlikte 1930’da Merkez Bankası Kanunu kabul edildi. 1931’de faaliyete geçen Merkez Bankası, diğer ülkelerden de aldığı görüşlerle güçlendi.
II. Dünya Savaşı Sonrası Dönem ve Büyüme
1940’lı yıllarda savaşın etkileri hissedilirken, Türkiye ekonomisinde de Merkez Bankası kamu kesiminin finansman açığını kapatmaya yönelik adımlar attı. 1950’li yıllarda ise büyüme ve kalkınmanın finansmanı için bankanın kaynakları kullanıldı.
1960’lı ve Sonrası Dönemde Politika Değişiklikleri
1960’lı yıllarda planlı ekonomiye geçişle birlikte Merkez Bankası genişlemeci para politikaları izledi. 1970’te kabul edilen 1211 sayılı yeni kanunla bankanın yapısı ve yetkileri önemli ölçüde değişti.
1980 Sonrası Reform Süreci
1980’lerde ekonomik dönüşüm kararları alındı ve Türkiye’nin ekonomisi serbestleşmeye başladı. Merkez Bankası’nın para politikası daha piyasa odaklı bir hal aldı. 1989’da Türk lirası kısmen döviz kurlarına bağlandı.
Araç Bağımsızlığı ve Enflasyon Hedeflemesi
2001’de yaşanan ekonomik krizin ardından Merkez Bankası’nın araç bağımsızlığına kavuşmasıyla fiyat istikrarı sağlanmaya odaklandı. 2002’den itibaren enflasyon hedeflemesi rejimi uygulamaya konuldu.
Modern Dönem ve Rezervler
Günümüzde Merkez Bankası, fiyat istikrarını sağlama amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. 2023 itibarıyla bankanın rezervleri rekor seviyeye ulaşarak finansal istikrarı güçlendiriyor.